|
|
|
Bu gün bir yıl oldu aramızdan ayrılalı...
Bu nasıl bir ayrılık’ki baba !
Eskiden bir taneydin,
neredeysen orada görür duyardık seni.
Şimdi;
Her yerde seni görüp duyuyorum baba.
Aramızdan ayrılmadan önce seni görmek sevindirirdi beni,
Şimdi;üzüyorsun be baba.
Bazen hızlı adımlarla mezarına gidiyorum.
Yolda;
hep yanımdasın baba,
Vardım mı mezarının başına...
Kayıp olup gidiyorsun be baba.
Sık sık soruyorum kendime.
Ölüm neden var sanki,
Olmasa olmazmıydı yani ?
Peki ölüm olacaksa diyorum insanın sonu;
Neden çekiyor anneler,
Bu kadar sancıyı.
Özledim seni Baba...
Gerçekten çoook özledim.
Sana yakın olabilmek için fatihalar okuyor, dualar ediyorum,
Senin sevdiğin şeyleri yapıyorum,
çiçeklerini suluyorum,
evimizin önünü temizliyorum,
çimleri biçiyorum,
diktiğin ağaçları buduyor, yoldan geçenleri çağırıyorum, kah çayından, kah kahvenden içiriyor içiyorum.
Ama;
sevdiğin yemekler var ya baba;
boğazımdan geçmiyor, düğümleniyor boğazımda lokmalar yutamıyorum be Baba.
Her zaman uzanıp dinlendiğin kanepe yine aynı yerinde duruyor,
Bazen senin gibi uzanıyorum,
yerini doldurmaktan çoook acizim,
Yerin bom boş kalıyor be Baba.
Biliyor musun baba
Bu gün caminin önündeki pazarcılar
Seni anlattılar bana.
Paran yokken bile başkalarına bir şeyler alıp veriyormuşsun.
Bak şu işin garipliğine,
bende öyle, aynen senin yaptığın gibi yapıyordum be babam.
Geçen yıl (04.07.2008/ 9:00) bu vakitlerde seni yıkayıp kefenlemiş,
Bir masa üzerine koyduğumuz salaca ile çok sevdiğin vişne ağacımızın gölgesinde namaz vaktini bekletiyorduk.
İçimden vakit hiç gelmesin,
Babam bu sevdiği bahçede,
Vişnenin gölgesinde,
Çiçeklerin kokusunda,
Kuşların ötüşünde,
Ay çiçeklerinin bakışında,
Hiç gelmeyecek vakte kadar beklesin istiyordum.
Ama;
Vakit
İnadına
Hızlı
İlerliyordu.
Nihayet:
Bindin
Omuzlara
Bahçe kapımızdan çıktın...
Hem de bir daha hiç gelmemek üzere,
Sen kapıdan çıkarken,
Ben oturduğum yerde
Yığılıp kalmıştım baba...
Gidiyordun,
Ve bir daha hiç gelmeyecektin.
Oysa her şeyin kapının bu tarafında...
Oğlun, kızın, karın, torunların,
Tarlaların, tapuların,
Elbiselerin ayakkabıların,
Cüzdanın,
Bunların hiç birine
Bunların hiç birine bakmadan,
Gidiyorsun
Ve
Bir daha hiç dönmeyeceksin.
...
Ne diyeyim babacığım
Dünyanın kanunu bu.
Allahım mekanını cennet kılsın.
Yattığın yer nur dolsun.
Güle güle git baba.
Güle güle.
04.07.2009 Hüseyin ULUSOY
|
|
|
|
|
|
|